Cinque Terre
Gelmiştik 
Kafkaslardan aşarak Anadoluya,
Atlarımızı süre süre gelmiştik.
Başı karlı dağlardan yeşil ovaya
Mor sürüleri yaya yaya gelmiştik!

O bağlar, bahçeler bu tarlalar benim,
Unum, aşım, ekmeğim, bulgurum denim,
Güneşte kavrulmuşum, çatlamış tenim;
Alın terini; sile sile gelmiştik.

Irakları yakın etmişti dorumuz!
At kişnemesiyle inlerdi korumuz,
Hak teâlâya uzanırken kolumuz,
Kalpten duâlar; ede ede gelmiştik.

Dünya tanır; her tarafta şanımız var!
Vatan toprağında; kızıl kanımız var.
Allah için verilecek canımız var!
Burçlara bayrak; dike dike gelmiştik!

Evladım; sıra sizde; siz de savaşın!
Eğilmesin her daim dik dursun başın!
Cenge hazır ol hem yazın, hem de kışın.
Yere düşmanı; sere sere gelmiştik.

Kuru laf değil, tarih şahittir buna!
Volga’dan, Nil’e; su içtik kana kana!
Yine millet geldi bir yol ayrımına.
Dünyaya nizam; vere vere gelmiştik.

Bil aziz vatanın kadir, kıymetini!
Haydi; er meydanında ver diyetini.
Göster; zalimlere güzel niyetini.
Bizler iyilik; ede ede gelmiştik.

Haykır Karadayı duysun; bunu millet!
Yanarım; ölümden de beter bu zillet.
İnşallah şifalar bulacak bu illet!
Her derde deva; ola ola gelmiştik!



Ragıp Karadayı