Cinque Terre
İdeal M. Fatih Can
"E
ğer servetinizi kaybetmişseniz hiçbirşey kaybetmiş sayılmazsınız; eğer sağlığınızı kaybetmişseniz birşey kaybetmişsinizdir; eğer şahsiyetinizi kaybetmişseniz, bu herşeyinizi kaybetmişsiniz demektir."

İngilizler'e ait bu güzel deyimin, millet olarak karşı karşıya bulunduğumuz bir gerçeği veciz bir şekilde tespit ve ifade etmesi ne acı...

Aile ve toplum hayatını İsviçre'den, hukuk sistemini ve o sistem içerisindeki ceza düzenini İtalya'dan, maarifini Fransa'dan ticarî ve iktisadî yapısını Almanya'dan, motamot aldığı kanunlarla tanzim etmiş bir milletiz...

Kendine yabancı, iklimine yabancı, düşmanına yabancı kalmış ya da bırakılmışız...

Ülkemizin başına gelen bu ve benzeri sıkıntıların tesadüf olmadığına inanıyoruz.

Milletlerin yükseliş ve çöküş maceraları incelenecek olursa açıkça görülür ki; önüne bir ideal koyup uğruna mücadele veren ve o idealin gerektirdiği prensipleri bir hayat nizamı olarak pratiğe aktarabilen milletler bu ideal ister ulvî olsun, ister süflî muvaffak olmuşlardır ve olacaktırlar da...

İdeali olmayan ya da belirsiz olan veya ideali olup da ona uygun bir nizam oluşturamayan milletlerin, dünyada her zaman var olan korkunç rekabet ortamında ayakta kalabilmeleri mümkün olmamış ya da güç olmuştur.

Hazreti Allah'ın rahman sıfatının bir tecellisi olan bu durum, haksızın, yanlışın, küfrün bile, kendi ölçü ve kriterlerine uygun pratize edilmeleri durumunda başarılı olacaklarını bize anlatıyor.

Bizim şu an önümüze koyduğumuz bir idealimiz var mı, varsa ne?..

Ne ölçüde ona uygun sistemimiz var?.. İnsanlarımızı varsa bir ideale kilitleyecek içtimaî bir motivasyon gücümüz kaldı mı?

Bu sorular artırılabilir...

Büyük hedeflere motive olma iştiyak ve gücümüz kırılmış, enerjimizi, kendimizi tüketen, kısa devre yapan bir tarzda telef etmekle meşgulüz.