Cinque Terre
Gül'den Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu’na Cumhuriyet Nişanı

C
umhurbaşkanı Abdullah Gül, Ukrayna Parlamentosu Milletvekili ve Kırım Tatar Millî Meclisi Eski Başkanı Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu’na törenle Cumhuriyet Nişanı tevcih etti. Kırımoğlu’na Cumhuriyet Nişanı tevcih eden Cumhurbaşkanı Gül, Kırım’ın gönüllerde çok müstesna bir yeri olduğunu belirterek;

"Kırımoğlu, Kırım Tatarlarının var olma ve insanca yaşama mücadelesinin bayraktarlığını yapmaktadır; onun hayatı adeta Kırım halkının çektiği çilelerin bir özetidir"
dedi. 

Çankaya Köşkü’nde düzenlenen törende, ilk olarak Mustafa Kırımoğlu’nun özgeçmişi ile Cumhuriyet Nişanı tevcih edilmesine ilişkin Bakanlar Kurulu Kararı okundu.

Törende yaptığı konuşmada Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Kırımoğlu’na takdim edilen Cumhuriyet Nişanı’nın ülkemizde Devlet Başkanları haricindeki zevata verilen en üst nişan olduğuna işaret ederek sözlerini şöyle sürdürdü: 

"Kırım Tatarlarının var olma ve insanca yaşama mücadelesinin bayraktarlığını yapan, bu uğurdaki büyük fedakârlıklarını takdirle izlediğim Sayın Kırımoğlu’na bu nişanın verilmesini, aslında iki sene önce düşünmüştüm. Bunu Dışişleri Bakanlığımıza ve Bakanlar Kurulumuza tavsiye etmiştim. Bakanlarımız ve Bakanlar Kurulumuz da biraz önce dinlediğiniz gibi gerekli düzenlemeleri yaptılar ve bitirdiler. Şüphesiz ki bunlar bir zaman aldı. Geçen sene bitirdiğimizde Ukrayna’da ilk olaylar ortaya çıktı onun üzerine biraz bekleyelim ve ortalık sakinleşsin ve ona göre bu merasimi yapıp, nişanı tevcih edelim diye düşündük Ama daha sonra zaman gösterdi ki bu olaylar geçici değil. Yeni ve kritik bir süreç içerisinde. Onun üzerine bugün sizlerin de iştirakiyle bu nişanı, büyük kahraman, büyük mücahit, değerli kardeşim Kırımoğlu’na tevcih edeceğiz. Bu nişanı ömrünü Kırım Tatarlarının haklı davasını dünyaya duyurmaya adayan Sayın Kırımoğlu’na takdim etmekten çok büyük gurur duyuyorum, onur duyuyorum."

Kırım’ın Gönlümde Çok Müstesna Bir Yeri Vardır

Gönlümüzde çok müstesna bir yeri bulunan Kırım’ın, Tatar kardeşlerimizin anavatanı olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Gül, bölgenin yerli sakinleri olan Tatarların Kırım’daki geçmişlerinin, 13. yüzyılda kurulan Altınordu Devleti’ne kadar uzandığını, Tatarlar’ın, yüzyıllar boyunca bu topraklarda barış ve huzur içinde yaşadıklarını işaret etti.

Kırım için çile döneminin ise, İkinci Dünya Savaşı’nın ardından başladığını söyleyen Cumhurbaşkanı Gül, "1944’ten itibaren Sovyet komünizmi altında uygulanan sürgün ve zorunlu göçlerle, Tatarlar anavatanlarından kopartılmıştır. Kırım Tatarları bu kapsamda Özbekistan, Romanya ve Bulgaristan ile Baltıklar ve Rusya’nın birçok bölgelerine sürgün edilmişlerdir. Ayrıca, yüz binlercesi anavatanlarını terk ederek, Türkiye’ye gelmişler ve Türkiye’ye yerleşmişlerdir. Böylece öz yurtlarında azınlık durumuna düşen Tatarlar, çok daha aşırı biçimde Kırım dışında yaşamak zorunda bırakılmışlardır" dedi.

Kırımoğlu’nun Hayatı Kırım Halkının Çektiği Çilelerin Kısa Bir Özetidir

Özbekistan’a 1944’te daha 6 aylıkken sürgün edilen Kırımoğlu’nun, ömrünü Kırım Tatarlarının anavatanlarına geri dönüş mücadelesine vakfetmesinin sebebinin de bu olduğuna temas eden Cumhurbaşkanı Gül, Kırımoğlu’nun hayatının, adeta Kırım halkının çektiği çilelerin kısa bir özeti olduğunu söyledi.

Cumhurbaşkanı Gül konuşmasında şöyle söyledi, "Biraz evvel ıstıraplı hayat hikâyesini birlikte dinlediğimiz bu fedakâr insan, uluslararası baskılar yüzünden 1986’da tahliye edilene kadar, 15 senesini hapishanelerde, sürgünde veya çalışma kamplarında geçirmiştir ki – O dönemleri hatırladığınızda ve rejimi hatırladığınızda, bu çilelerin ne olduğunu çok daha iyi idrak edeceğiz - davası kutlu, azmi sabit olunca; elbette çekilen çileler karşılıksız kalmamıştır. Böylece Kırım Tatarları, anavatanlarından sökülüp atılamayacaklarını bütün dünyaya ispatlamışlardır. Sayın Kırımoğlu’nun liderliğindeki bu hürriyet mücadelesi, tarihe altın harflerle kazınmıştır."

Kırım Tatarları, Ciddi Bir İmtihandan Geçmekteler

Cumhurbaşkanı Gül sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu, artık bölgenin bir gerçeğidir. Kırım Tatarları, bu şartlar altında ciddi bir imtihandan geçmektedirler. Böylesine sıkıntılı dönemlerde herkesle barışık, farklılıklara saygılı ve ağırbaşlı bir yaklaşım sergilenmesi, Tatar kardeşlerimizin huzurlu geleceklerinin teminatı olacaktır. Tatar kardeşlerimizin, bu doğrultuda milli kahramanları Sayın Kırımoğlu’nun etrafında kenetlenerek, kaderlerini ve geleceklerini, birlik ve beraberlik ruhu içinde tayin için bir defa daha topluca hareket edeceklerine inanıyoruz. Temennimiz; bu zorlu günlerin, diyalog, karşılıklı saygı ve anlayış temelinde atılacak adımlarla geride bırakılmasıdır. Tatar kardeşlerimizin, şimdiye kadar olduğu gibi, bu süreçte de üzerlerine düşeni yapacaklarına güveniyoruz."

Cumhurbaşkanı Gül sözlerini şöyle tamamladı; "Bu duygu ve düşüncelerle, Cumhuriyet Nişanı’nı, Kırım Tatarlarının Yolbaşçısı Sayın Kırımoğlu’na büyük bir mutlulukla tevcih ediyor; şahsında tüm Kırımlı Tatar kardeşlerimize en kalbi selam, sevgi ve muhabbetlerimi sunuyorum."

Bu Nişan Türkiye’nin Kırım Tatarlarına Verdiği Bir Nişanedir

Kırımoğlu’u da törende yaptığı konuşmada, Nişan ve Beratı almaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek, bunu zor günlerinde Türkiye’nin Kırım Tatarlarına verdiği desteğin bir nişanesi olarak gördüklerini belirtti.